30 Mayıs 2020 Cumartesi

Farklı ve özgün sergi: “Geçit’'


Eldem Sanat Alanı-Dalyancı Konağı mahzeninde, sanat tarihçi Doç. Dr. Burcu Pelvanoğlu ile “Türkiye’de Modernizm’den çokkültürlü söyleme geçiş ve kültür politikalarında çok kültürcü söylem” isimli bir söyleşi gerçekleşti.

Söyleşi “GEÇİT” sergisinin yan etkinliği olarak, hem sergi içinde yer alan yapıtlar üzerinden hem de mekanın tarihine odaklanarak çok yönlü yaklaşımlarla serginin küratörü Melike Bayık’ın moderatörlüğünde Sanat Tarihçi Burcu Pelvanoğlu ile tartışmaya açıldı.

Eldem Sanat Alanı-Dalyancı Konağı’nın üçüncü sergisi “GEÇİT”, mimari bir dili ve kimliği olan Dalyancı Konağı’nın kendi muğlak tarihçesi üzerinden, kendi mekansal köklerine dair olan bir arayışı konu ediniyor. Yapının inşa sürecinin bilinmeyişi, kimler tarafından yapıldığının kayıtlarına ulaşılamayışı ve bunlar karşısında bilgi eksikliği, mekansal tarihçesi ve etnik kökenlere dair verilerin bulunmayışı, belki de yok edilişi üzerinden kurgulanan interdisipliner sergide, Tanzer Arığ, Eda Aslan, Büşra Çeğil, Gülsün Karamustafa, Hasan Pehlevan, Huo Rf, Jochen Proehl, Çağrı Saray, Vahit Tuna ve Egemen Tuncer mekanların hafızalarına odaklanan bireysel, sosyal, antropolojik ve politik minvallerde ürettikleri eserleri ile izleyiciye çeşitli sorular yöneltiyorlar.

“Geçit’’ sergisine özel söyleşi


Doç. Dr. Burcu Pelvanoğlu’nun söyleşisinden keyifle çıkan, Eldem Sanat Alanı’nın sorumlusu Esra Eldem bu tür etkinliklerle ilgili kısa konuşmasında:  “Yaptığımız sergileri daha uzun zaman dilimine yayıp, onunla beraber onu destekleyici bu tip yan etkinlikleri daha fazla arttırmak gibi programımız var önümdeki sene için. “Standart”ta bunu gerçekleştiremedik, bunu da ilk defa yapabildik. Hem sanatçı konuşmaları hem de konu, konsept ve kavramla alakalı farklı farklı etkinlikler olsun; dans gösterileri, performans atölye çalışmaları olabilir ve bunun gibi panel ve konuşmalar mutlaka olacak. Burcu Pelvanoğluy bunun için inanılmaz şanslı bir isimdi o yüzden geldiği için çok mutluyuz Herhalde Geçit ’in bu konularını daha iyi kimse anlatamazdı.’’ ifadelerinde bulundu.



Geçmişten günümüze kadar modernizm

Söyleşi konuklarından Işıl Aydemir ise: “Eskişehir’e ilk defa geldim, sanat alanında çalışan biriydim. Galeri sektöründe İstanbul’da çalışıyordum, şu an çalışmıyorum. Öncelikle genel olarak sadece Eldem Sanat Alanı üzerinde olmadan yeni müze vs. açıldığı için buradaki hareketliliği görmek istedim. Eldem Sanat’ a bakınca da şu an buradaki iki serginin gerçekten başarılı ve çizgisinin daha serbest, hatta içeride konuşulanlara bağlarsak daha oto sansürsüz olduğunu düşünüyorum. İki sergiyi de aynı şekilde iyi buldum ve beğendim. Yine buradaki söyleşiye gelirsek yararlı ve uzun vadeli genel olarak bir toparlama denilebilir. Türkiye’ de genel olarak modernizmi baştan sona ve şu ana kadar geldiği noktaya kadar ele alındı. Tabi ki her zaman bir çıkmazdayız ama en azından bunu bir tekrar konuşma ihtiyacı duyduk. Gittikçe daralan bir alan artık sergi içerikleri, sanat yazıları gibi her bağlamda diyebilirim. O yüzden bunlar evet çok değerli. Onun dışında ben burada diğer çalışan arkadaşlarla konuştuğumda gördüğüm; buraya gelenler için sanat hareketliliği çok yeni bir kültür onlar için. Dolayısıyla gelenlerin sergiyi nasıl gezeceğini ve kavramları ayrıştıramadığını gördüm. Bunları bilen tabi ki vardır ama genel ağırlıklı olarak duyduğum kadarıyla bu biraz azınlıkta. Bu noktada Eldem Sanat gibi kuruluşların öğretici olacağı bu alana ve izleyiciye yol göstereceğini düşünüyorum.’’ dedi.


Boşlukları dolduran bir söyleşi


“Geçit’’ sergisinin küratörü Melike Bayık: “Mekânın kendi kimliği üzerine bir sergi yapmak istemiştik çünkü mekânın tarihçesi de net olarak bilinmiyor. Üstünde durduğumuz taş kime aitti zamanında, hangi koşullarda nasıl geldi bilinmiyordu. O yüzden aslında buna odaklanarak bir sergi yapmak istedik ve serginin de genel durumu şuydu: mekanın bilinmeyen tarihi üzerinden değişen kültür ve simülasyon, kültürel bellek bizim için önemliydi. Tabi yaparken mimarisine odaklandık. İçerideki sanatçılar da direkt bunu anlatıyor. Burcu Hocamla birlikte yaptığımız etkinlikte de aslında bu kültürel sürecin nasıl değiştiği nasıl bir form içinde kaldığı gibi bir duruma odaklandık.’’ diyerek sergi ve söyleşi hakkında düşüncelerini ifade etti.



Söyleşiyi gerçekleştiren Burcu Pelvanoğlu, Melike Bayık’ın ardından düşüncelerini dile getirdi:

“Burası hem yeni bir mekân, hem de  Melike’ nin bahsettiği gibi tarihi belli olmayan tarihinde boşluklar olan bir mekan olduğu için bu söyleşiyi yapma fikriyle Melike geldiğinde; günümüzün kültür politikaları nasıl bu yöne evrildiği üzerine konuşma yapmak daha uygun olur diye düşündük. Bu sebeple de modernizm nasıl bir kurguya sahipti ve bunu nasıl kaybettik, bu çok kültürcü söylem bu politikaları özellikle azınlık politikalarını nasıl körükledi ve sanat bunu nasıl kullanır hale geldi diye düşünerek bunu konuşmak istedik.”  

“Geçit’’ sergisi 15 Mart’a kadar Eldem Sanat alanında sanat severlerle buluşmaya devam edecek.

 

 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Dijital hikaye

  https://docs.google.com/presentation/d/1tF1btW4BNU5FqQ9NVLFC972vNXF80uXLlDQeItm7uvI/edit?usp=sharing